Ergenlerle İletişim Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Anne babaların çocuklarıyla ilgili en çok kaygılandığı konuların başında ergenlik geliyor. Gerçekten de ergenlik dönemi hem gencin kendisi, hem de ailesi için büyük değişimler ve iniş çıkışlar içeren çalkantılı bir dönemdir. Çoğu zaman sancılı geçen bu dönemde ailelerin bu durumla başa çıkmakta zorlanması normaldir.
Bu dönemde gençler bir tür kimlik arayışı ve kendini tanımlama çabası içine girerler. İlgi alanları değişir, dış görünüşlerine olan ilgileri ve bu konuyla ilgili kaygıları artar, daha fazla kişisel alana ihtiyaç duyarlar. Hormonların etkisiyle fiziksel olarak hızlı bir gelişim gösterdikleri gibi değişen duygusal ve sosyal ihtiyaçlarıyla da mücadele halindedir.
Tüm bunların tetiklemesiyle etrafındaki yetişkinlerle çatışmalar görülür. Okul ve derslerle ilgili sorumluklarını yerine getirmemeye, arkadaşlarını ve romantik ilişkilerini her şeyin önüne koymaya ve asi tavırlar sergilemeye başlarlar. Sık sık öfke patlamaları, ağlama krizleri, aşırı sosyalleşme çabası ya da tamamen içine kapanma gibi davranışlar yaşanır.
Aslında bu çatışma halinin tüm yükünü ergenlere ve ergenliğe atmak doğru değildir. Bu dönemde pek çok ebeveyn evlatlarının büyümekte olduğu gerçeğini kabul etmekte zorlanır ve onlara çocuk muamelesi yapmaya devam eder. Seçimlerine ve kişisel alanına saygı duyulmadığını hisseden bir genç de çözümü kavga etmekte ya da ailesinden uzaklaşmakta bulur.
Her şeyden önce ailelerin bunun normal ve geçici bir süreç olduğunun farkında olması ve ona göre davranması önemlidir. Sorunsuz ergenlik diye bir şey yoktur. Ebeveynlerin, bunun gelişim sürecinin son ve biraz karmaşık bir parçası olduğunun bilincinde olması süreci her iki taraf için de kolaylaştıracaktır.
Ergenlik dönemini mümkün olduğunca az hasarla atlatmak için aşağıdaki konulara mutlaka dikkat edilmelidir:
- Ergenlerle iletişim kurarken yargılayıcı, küçümseyici, sorgulayıcı ifadelerden kaçının.
- Başkalarının yanında eleştirmemeye, şikayet etmemeye, utandırmamaya özen gösterin. Düzeltilmesi gereken bir davranışı olduğunu düşünüyorsanız bunu mutlaka başbaşayken konuşun.
- Yaşadığı sorunları anlamaya çalışın, size önemsiz gelen ufak tefek şeylerin onun için ne kadar önemli olabileceğini unutmayın.
- Yaşıtlarıyla kıyaslamayın. Kıyaslanmak kendisini yetersiz hissetmesine neden olarak özgüven problemlerine yol açacaktır.
- Kişisel alanına ve zaman zaman yalnız kalmak istemesine saygı gösterin. Odasını ve eşyalarını izinsiz karıştırmayın.
- Verdiğiniz sözleri tutun ve planlara sadık kalın. Güvenini kaybederseniz, bir daha kazanmanız zor olacaktır.
- Yaşına ve ihtiyaçlarına uygun kurallar koyun ve sorumluluklar verin. Ancak unutmayın ki aynı yaşta olsalar bile her gencin ritmi farklıdır. Birisinin üstesinden gelebileceği bir sorumluluk, diğerine ağır gelebilir. Çocuğunuzu gözlemleyin ve beklentilerinizi ona göre ayarlayın.
- Bu dönemde flört ilişkileri normal ve sağlıklıdır. Bu konuda yasakçı ve baskıcı olmak sizden daha da uzaklaşmasına, yalan söylemesine ya da zor durumda kaldığında sizden yardım isteyememesine neden olur. Mümkün olduğunca iletişime açık davranın ancak her şeyi anlatmasını da talep etmeyin, mahremiyetine saygı duyun.
- Cinsellikle ilgili konuşmaktan utanmayın ve kaçınmayın. İnternetten ya da arkadaş ortamından edindiği kulaktan dolma bilgiler yanıltıcı olabilir. Konuyla ilgili doğru kaynaklardan bilgi aldığına emin olun.
- Zaman zaman sınırlarını esneterek yeni şeyler denemesine izin verin, kendini göstermesine olanak sağlayın.
Tüm bunlara rağmen ergenliğin getirdiği sorunlarla başa çıkmak güçleşebilir. İletişim kanallarının tıkandığı, gencin kaygılarının kontrol edilemez bir noktaya geldiği durumlarda psikolojik destek almak hem ailenin yaşam kalitesini iyileştirmek, hem de sorunların uzun vadeye yayılmasını ve kronikleşmesini önlemek adına önemlidir.