Kaygı Bozukluğunu Yenmek için

Kaygı, kişinin dışarıdan gelen tehditlere karşı verdiği ruhsal ve fiziksel tepkidir. Nefes alış verişi artar, kalp atışı hızlanır. Bu durum aslında herkesin zaman zaman yaşadığı normal; hatta sağlıklı bir durumdur. Günlük yaşamda sorunlarla baş edebilmek için tetikte olmamızı sağlar.

Ancak kaygı bozukluğu farklı bir durumdur. Kaygı, kişinin günlük rutini aksatacak bir sürekliliğe ve yoğunluğa sahipse kaygı bozukluğu olasılığı mutlaka göz önüne alınmalıdır.

Kaygı bozukluğunun başlıca belirtileri

  • Kaygının, durumun ciddiyetine kıyasla daha şiddetli olması
  • En az 6 aylık bir dönem boyunca sürekli yaşanması
  • Kişinin iş/okul ya da sosyal hayatını, aile yaşantısını olumsuz etkilemesi.
  • Kişinin kaygı yaratabilecek ortamlardan sakınması, kalabalık ortamlardan uzak durması, tek başına dışarı çıkamaması vs.

Bu belirtilerden biri ya da birkaçının gözlemlenmesi halinde atılacak ilk adım alanında uzman bir psikolog ya da psikiyatra başvurmak olmalıdır.

Kaygı bozukluğu nasıl tedavi edilir?

Kaygı bozukluğu tedavisi olan bir hastalıktır. Psikoterapi ve gerekli durumlarda ilaç desteği danışanın kaygılarıyla kolayca başa çıkabilecek duruma gelmesine yardımcı olur.

Bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile kaygı bozukluğunun altında yatan nedenler incelenir, kaygıya neden olan olumsuz düşünceler giderilir. Terapi sürecinde, nefes egzersizleri, stresle baş etme yöntemleri gibi pratiklerle bireyler kaygı yaratan durumlara karşı güçlendirilir ve süreç sonunda danışan kaygılarıyla başa çıkabilecek hale gelir.

Kaygı bozukluklarında genetik yatkınlığın da payı olabileceği gibi kalabalık şehir hayatı, yoğun iş temposu, öğrenciler için sınav maratonları da tetikleyici olabilir. Bireylerin yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmemesi ve uzun vadede farklı sorunlara yol açmaması için kaygı bozukluğu belirtileri baş gösterdiğinde vakit kaybetmeden uzman desteği almak en doğru seçenek olacaktır.