Hiperaktivite Doğru Tanı(m) Olmayabilir

Son yıllarda çocuklara konulan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite tanısının hızla arttığını gözlemliyoruz. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB) çocukluk çağında en sık rastlanan psikolojik bozukluklardan olsa da, uzmanlar tarafından yanlış tanı konmuş vakaların sayısı da hiç de az değil.
Hiperaktivite tanısı nasıl konur?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde rastlanan dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik, yani şartların gerektirdiklerini göz önüne almadan ve sonuçlarını hesaba katmadan davranma durumuna denir. Dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik DEHB’nin üç temel belirtisidir.
Ancak, bu belirtileri gösteren bir çocuğa DEHB teşhisi koymadan önce göz önüne alınması gereken başka kriteler de var.
- Çocuk bu davranışları sürekli ve tüm ortamlarda mı gerçekleştiriyor? Yoksa zaman zaman ya da sadece belli şartlar da mı hiperaktif davranışlar geliştiriyor?
- Çocukta gözlemlenen dikkat eksikliği ve odaklanma sorunu bulunduğu yaş grubundan beklenen seviyenin gerçekten üzerinde mi?
- Hiperaktif davranışın ve dikkat eksikliğinin altında çevresel faktörler yatıyor olabilir mi? Ya da başka duygusal bozukluklar, öğrenme güçlükleri bu davranışa yol açıyor olabilir mi?
Doğru tanı için uzmanın tüm bu kriterleri değerlendirerek çocuğun ailesi ve öğretmenleriyle işbirliği halinde çalışması gerekmektedir.
Yanlış tanı nelere yol açar?
Her şeyden önce yanlış tanı problemli davranışın altında yatan gerçek sorunu görmeyi ve buna yönelik çözüm aramayı engeller.
Örneğin, çevresel şartlardan ötürü (ailevi sorunlar, travmatik bir deneyim vs.) davranış bozukluğu geliştiren çocuğa konulan DEHB tanısı ve uygulanan tedavi yöntemleri, çocuğun içinde bulunduğu şartlar iyileştirilmediği sürece etkili olmayacaktır.
Öte yandan, kimi durumlarda ilaç desteği de gerektiren DEHB, tanı doğru olmadığında çocuğa gereksiz ve yanlış ilaç verilmesine bile neden olabilir.
Ailelere ne düşüyor?
Aileler, her şeyden önce her çocuğun dönemsel olarak hiperaktif davranışlar sergileyebileceğinin farkında olmalıdır. Burada önemli olan, çocuğun davranışının nedenini bulmak ve ona uygun bir çözüm geliştirmektir.
Ayrıca, her yaş grubunun odaklanma süresinin farklı olduğunun da bilincinde olmak gerekir. Örneğin, 3 yaşındaki bir çocuğun bir oyuncakla 5 dakika oynayıp sıkılması yetişkinlere kısa bir süre gibi gelse de bu yaş grubu çin 5 dakikalık odaklanma becerisi gayet normaldir.
Sonuç olarak, çocuğun gösterdiği her beklenmedik davranışın hiperaktivite olarak yorumlamaması, ancak hiperaktif davranışın ve dikkat eksikliğinin sürekli ve yaşıtlardan farklı ilerlediği gözlemlendiğinde bir uzmana danışılması en sağlıklı seçenek olacaktır.